T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

CUMHURBAŞKANI’NIN ÇİFTÇİLERİMİZLE İFTARI

Yayın Tarihi : 17.05.2019

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü programı kapsamında 81 ilden gelen çiftçilerimiz Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğini yaptığı Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki iftar yemeğinde buluştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmasında, güçlü ülkenin kendini tarım, hayvancılık ve gıda alanlarında ispatlamış ülke olduğunu belirterek, 21'inci yüzyılda da tarım ve gıda alanının su, enerji ve teknolojiyle beraber stratejik sektör olma konumunu sürdürdüğüne işaret etti. 

Gelecekte tarımın stratejik öneminin daha da artacağını vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla yapılan barajlar, sulama tesisleri, tohum ve gübre konusunda attıkları adımlarla uygulanan destek politikalarıyla son 17 yılda tarım alanında Türkiye'ye yeni bir vizyon kazandırdıklarını söyledi. 

Erdoğan, üreticilere bugüne kadar yaklaşık 130 katrilyon liralık nakit hibe desteği verdiklerini belirterek, "Bu sene destek miktarını, eski rakamla söylüyorum 16 katrilyon liranın üzerine çıkartıyoruz. Gübre ve yemden alınan KDV'yi tamamen kaldırmanın yanında 'mazotun yarısı sizden yarısı bizden' diyerek çiftçilerimizin üretim maliyetlerini ciddi oranda düşürüyoruz. Hayvancılık destekleri kapsamında 2003 yılından bugüne kadar toplam 32 katrilyon lira, ormancılık alanında ise 16,3 katrilyon lira destek verdik." ifadelerini kullandı. 

Üreticilerin uygun koşullarda finansmana ulaşmasını temin ettiklerine vurgu yapan Erdoğan, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından 2019 yılının ilk 3 ayında 11,5 katrilyon lira tarımsal kredi kullandırıldığını söyledi. 

Erdoğan, IPARD programı kaynaklarıyla  25 binden fazla projeye de 9 milyar liralık hibe sağladıklarını aktararak, bu hibelerle kırsalda 20 milyar lira yatırım yapıldığını ve 200 bin yeni istihdam oluştuğunu söyledi.

IPARD kapsamında bu yıl 2 milyar liralık yeni kırsal kalkınma başvurusuna çıktıklarını ve şu anda proje alma sürecinin devam ettiğini bildiren Erdoğan, "Tüm çiftçilerimizi bu imkândan faydalanmaya davet ediyorum." dedi.

"ORMAN VARLIĞINI ARTIRAN NADİR ÜLKELERDEN BİRİYİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman köylülerinin hem ferdi hem de kooperatifler yoluyla kredilerden yararlanmalarına imkân tanıdıklarını da belirterek, "3-5 ağacın taşınması bahanesiyle sokakları yakan vandallara inat orman varlığını artıran nadir ülkelerden biriyiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de yaklaşık 21 milyon hektar olan orman alanını 2023'te 23 milyon hektara getirmeyi planladıklarını vurgulayarak, "2002 yılında hiç olmayan bal ormanı sayısını 2019 yılında 514 adede çıkardık. 2023 yılında 730'a taşımayı hedefliyoruz. Bugün Türkiye 17 yıl öncesine göre daha yeşil bir ülke haline geldiyse bunda hayata geçirdiğimiz politikaların çok ciddi katkısı var." değerlendirmesinde bulundu.

Bitkisel üretimde başta buğday, mısır, çeltik ve ayçiçeği olmak üzere birçok üründe cumhuriyet tarihinin üretim rekorlarını kırdıklarını belirten Erdoğan, 2002'de 97 milyon ton olan bitkisel üretimi 2019'da 122 milyon tona çıkardıklarını, 2023'te bu rakamı 140 milyon tona getirmeyi ümit ettiklerini söyledi.

2023'te buğday üretimini 22 milyon tona, baklagiller üretimini 1,5 milyon tona, pamuk üretimini ise 3 milyon tona ulaştırmakta kararlı olduklarını ifade eden Erdoğan, "Büyükbaş hayvan sayısını 2019'da 17,5 milyon başa, 2023'te ise 19 milyon başa çıkarmayı hedefliyoruz. Aynı şekilde 2002 yılında 32 milyon baş olan küçükbaş hayvan sayısını, 2019 yılında 53 milyon başa, 2023 yılında ise sürü büyütme projemizle 100 milyon başa yükseltmeyi planlıyoruz." dedi.

Süt üretimini 2023'te 24 milyon tona, kırmızı et üretimini ise 1,7 milyon tona taşıyacaklarının altını çizen Erdoğan, üretimdeki artışlar sayesinde kişi başı süt tüketiminin 122 litreden 258 litreye yükseldiğine dikkati çekti.

Erdoğan, aynı şekilde kırmızı et tüketiminin 6,1 kilodan 15 kiloya çıktığını belirterek, "Halen et fiyatlarının arzu ettiğimiz seviyelerde olmadığını biliyorum. İnsanımıza eti uygun fiyattan yedirmekte kararlıyız. Bununla ilgili üreticilerimizin taleplerini de dikkate alarak maliyetlerinizi düşürecek, üretimi teşvik edecek politikalara daha fazla ağırlık vereceğiz." diye konuştu.

"RAKAMLAR DÜNYA FİYATLARININ ÜZERİNDEDİR"

Bu sene buğday ve arpa alım fiyatını erkenden açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından geçen yıl ton başına bin 50 liradan alınan sert ekmeklik buğdayın fiyatının bu yıl yüzde 29 artışla ton başına bin 350 lira olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Kaliteli ürüne verilen yüzde 4'e varan prim ve ton başına 200 lirayı geçen desteklerle üreticimiz ton başına bin 600 lira gelir elde edebilecektir. Her ne kadar muhalefet bilmeden konuşsa da bu rakamlar dünya fiyatlarının üzerindedir." dedi.

Arpa alım fiyatının da yüzde 33 artışla ton başına bin 100 lira olarak belirlendiğini, çiftçi kayıt sistemine kayıtlı üreticilere buğday ve arpa için yaklaşık 200 lira prim, mazot, gübre desteği ödemesi yapılacağını bildirdi.

TARIM ŞURASI EYLÜLDE TOPLANACAK 

Bayrama kadar yapılacak desteklerin müjdesini de veren Erdoğan, şunları söyledi:

"İnşallah bayrama kadar 2,4 katrilyon kütlü pamuk desteği, 662 trilyon yağlık ayçiçeği desteği ve 385 trilyon çiğ süt desteği ödemelerini yapıyoruz. Böylece toplamda 3 milyar 447 milyon lira destek ödemesi yapmış olacağız. Bunun yanında Türk çiftçisini teknolojik bakımdan daha avantajlı konuma getirecek projeleri de tek tek hayata geçiriyoruz.

Ülkemizin ilk ve hem milli hem yerli elektrikli traktörünün prototipini tamamladık. Daha neler olacak neler, yakın zamanda tanıtımını yapacak, akabinde seri üretime geçeceğiz.

Ayrıca 2004 yılından bu yana gerçekleştirilmeyen Tarım Şurasını da eylül ayında topluyoruz. Tüm paydaşların katılacağı şurada hem son 10 yılın kapsamlı bir değerlendirmesini yapacak hem de gelecek döneme dair yol haritamızı çıkaracağız."

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de programda yaptığı konuşmada, son 15 yılda reel fiyatlarla tarımsal hasılanın 1,5 kat, et üretiminin 3 kat, balık üretiminin 5 kat, süt üretiminin 2 kat, tarımsal ihracatın 4 kat ve hayvansal ürün ihracatının da 10 kat arttığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu başarının daha da ileriye gitmesi için çalıştıklarını dile getiren Pakdemirli, "Gıda tedariki, Türkiye'de yüzde 80 aile işletmeleri tarafından yapılıyor. Aile işletmeleri demek gıda güvenilirliği demek. Gıda güvenilirliği için mutlaka aile işletmelerine destek vermemiz gerekiyor. Büyük işletmeler, ufak bir zararda sektörden çıkıyorlar ama aile işletmeleri sabrediyor ve sonunda kazanıyor." diye konuştu.

Pakdemirli, tohumdan sofraya çiftçilerin en çok emek harcayan kesim olduğunu ifade ederek, buna karşılık çiftçilerin her zaman en çok kazanan kesim olmadığını kaydetti.

Bir ürünün bazen tarlada 1 lirayken sofraya 4 liraya gelebildiğine işaret eden Pakdemirli, "Biz diyoruz ki tarladaki ürün 1 lira olmasın, 2 lira olsun, sofradaki de 4 değil, 3 lira olsun. Bu şiarla Ticaret Bakanlığımız ile birlikte bir yasa çalışmamız var. Hem perakende yasasını hem de hal yasasını beraberce çalışıyoruz. Bundan sonra üreticimizin lehine bu yasayı en yakın zamanda meclise göndereceğiz." şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'DEKİ 32 MİLYON PARSELİ DİJİTALLEŞTİRDİK"

Artık tarımın teknolojiden ayrı düşünülemeyeceğinin altını çizen Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Tarım alanında Türkiye'de devlet olarak yapay zekâyı, dronları ve uyduları kullanmaya başladık. Türkiye'deki 32 milyon parseli dijitalleştirdik. Ne ekili ve ne kadar hasat edeceğiz onu görebiliyoruz. Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz sayesinde de çiftçimiz hava şartlarından kaynaklı zarara uğramasın diye tahmin ve uyarılar yayımlıyoruz.

Bizim iktidarlarımızda 8 kat desteklerimiz arttı. Destekleri sadeleştirmemiz gerekiyor. Bununla ilgili de çalışmalarımızı yapıyoruz. Bununla birlikte bürokrasiyi, sizden istediğimiz kâğıdı azaltmamız gerekiyor. Size şunu müjdelemek istiyorum. Çok yakın bir gelecekte e-devlet üzerinden her işleminizi yapacak hale geleceksiniz."

Pakdemirli, başarı örneği çok olmamakla birlikte kooperatiflerin de çok önemli olduğunu vurguladı, bu konuda erkeklere göre daha tertipli ve çalışkan olan kadınların öncü olması gerektiğini söyledi.